Erdem Kaya'nın kaleminden 'TEKNOLOJİK GİRİŞİMCİLERE TAVSİYELER'
Ülkemizin daha müreffeh hale gelmesi için katma değerli ürün ve hizmetler üretmemiz şart. Bu noktada teknolojik ve akademik girişimlerde büyük bir potansiyel var ama desteklenmeleri gerekiyor. Ticari başarı potansiyeli yüksek olan böyle girişimler o en zorlu başlangıç zamanlarında maddi kaynak ya da tecrübe aktarımı yapmak suretiyle desteklenirse ileride ciddi başarı hikâyelerinin önü de açılmış oluyor.
Peki bir girişimin yatırım ve mentörlük alma süreci nasıl ilerlemeli?
#erdemkayapatent #ekp #girişim #yatırım #mentörlük #makale #ekpmakale
Erdem Kaya'nın kaleminden 'PATENT VALUATION'
For me, managing intangible assets is similar to handling a crystal vase which is very precious but also fragile and prone to scratches and, for this reason, needs to be treated very delicately. Thus, especially in technology-oriented organizations, intangible assets including patents are likely to create more value than tangible or financial assets if they are managed in a smart and strategic manner.
So how is the value of a patent calculated?
Lets start by explaining the difference between value and price. While the price is the money you pay for a product, the value is the benefit that the product provides you over a certain period of time. For example, the annual license price of a software may be USD 1000, but this software saves 10 hours of a senior expert with an hourly cost of USD 50. According to this, the value the software provides you in 1 year is approximately USD 25.000. The higher the value/price ratio of a product or service in the market, the more commercial success achieved.
In the light this brief information, the purpose of a real valuation study is to determine the value, not the price. This issue is the same with patents. The registration cost of a patent in several countries may be USD 25.000 while the patented technology has the potential to create additional profit of USD 10 million in 10 years. Of course, the profit is achieved by contribution of all intangible and tangible assets of the company while patent protection does have a certain share in this success. Or, there might be a case where it is not possible to predict a future cash flow and even in this case, R&D studies of the patented technology might have costed millions of dollars. In both scenarios, as you will see from above examples, it is mostly not fair to value a patent with only its registration costs. 👇
#patentvaluation #patent #erdemkayapatent #erdemkayapartners #ekpmakale
Stratejik Fikri Mülkiyet Yönetimi
Fikri Mülkiyet Hakları kurumların en değerli varlıklarındandır. Bu değerli enstrümanlardan en etkin şekilde faydalanabilmek için stratejik fikri mülkiyet yönetim kültürüne sahip olmak gerekiyor.
Aşağıda stratejik fikri mülkiyet yönetimine ilişkin temel başlıkları sıraladım.
Kültür oluşturma: Bu başlık kapsamında katmanlı eğitim programlarıyla Fikri Mülkiyet Hakları kültürünün kurum içindeki yayılımının sağlanması amaçlanır. Bu süreçte öncelikle temel seviyedeki bir farkındalık eğitimi mümkünse kurumdaki tüm birimleri kapsar şekilde verilmelidir. Sonrasında daha derinlikli eğitimler özellikle Ar-Ge birimine verilebilir ve hatta bu birimden seçilecek bir ya da birkaç kişi uzmanlık seviyesindeki ilave eğitim programlarına da dahil edilebilir.
Sistematikleri kurma: Bu başlık kapsamında Fikri Mülkiyet Haklarının kurum içinde nasıl yönetileceğine ilişkin yazılı prosedürler ve bu prosedürlerde kullanılacak öncelikle sistem dokümanları (hak talep formu, buluş bildirim formu gibi) oluşturulur.
Değerlendirme: Bu başlık kapsamında mümkünse farkı disiplinlerden kişileri içeren ve özellikleri ve de görev-sorumluluk alanları önceden bir prosedürde belirlenmiş bir Fikri Mülkiyet Hakları Değerlendirme Kurulu (FHDK) kurulur. Bu kurul, kuruma içeriden ya da dışarıdan gelen tüm fikirlerin; hangi fikri mülkiyet enstrümanı ile korunabileceği, kurumun stratejik hedefleriyle uyumlu olup olmadığı, tescil edilebilirlik ve/veya ticarileşme potansiyelinin ne kadar olduğu gibi konularda incelemeler yapar ya da yaptırır ve ona göre hak sahipliği ya da başka ilgili kararları verir.
Envanter oluşturma: Bu başlık kapsamında, FHDK onayından geçen konular için doğru kurgulanmış bir kayıt ya da tescil stratejisiyle koruma altına alınma süreci başlatılır. Ek bilgi olarak, marka, patent ya da tasarım gibi sınai mülkiyet enstrümanları TÜRKPATENT gibi resmi kurumlar nezdinde tescil işlemine tabi tutulurken, know-how içeren her türlü dokümanlar, yazılım kodları ya da telif ya da eser niteliğindeki konular çeşitli kayıt sistematikleri ile (noter, zaman damgası, isteğe bağlı kayıt-tescil gibi) resmi kayıt altına alınabilmektedir👇
#ekpmakale
Gülhan Bölükbaşı'nın kaleminden,
‘ÜNİTER ETKİLİ AVRUPA PATENTİ VE BU SİSTEMİN TÜRK HAK SAHİPLERİNE FAYDASI'
Üniter Patent Korumasına bir adım daha yaklaşıldı.
18 Ocak 2022 tarihinde Avusturya’nın da UPC Anlaşması’na dahil olmasını sağlayan imza belgesinin sunulması ile birlikte, 19 Ocak günü UPC Anlaşması’nın geçici uygulaması hayata geçmiş oldu. Şu an bu Anlaşmaya dahil olan ülke sayısı 17 olmakla birlikte ülke sayısı 25’e kadar çıkabilecektir. Yaklaşık 8 ay sürmesi beklenen geçici uygulama sırasında, 2022 yılı bitmeden Üniter Patent sisteminin yürürlüğe girmesi için teknik ve altyapı çalışmalarının tamamlanmış olacağı beklenmektedir. UPC Anlaşması’nın 89. Maddesi’ne istinaden; Almanya’nın imza belgesinin UPC’ye sunulduğu aydan sonra 4. Ayın ilk günü Üniter Patent Sistemi uygulamaya geçecektir.
Peki, Üniter Patent Sistemi ile neler değişecek?
Temel olarak, aralarında başta Fransa, Almanya ve İtalya’nın bulunduğu Anlaşmaya dahil olan ülkelerde tescil sonrasında tek bir talep ile koruma sağlanabilecek ve Anlaşmaya dahil olamayan EPC ülkelerinde klasik validasyon işlemi ile koruma elde edilebilecektir. Klasik Avrupa Patenti Sisteminde yıllık ücretler ülkelerde tek tek ödenirken, devir gibi işlemler ya da davalar ülkelerde bireysel olarak yürütülürken Üniter Patent Sistemine geçildiğinde bu işlemler tek bir sistem üzerinden gerçekleştirilmiş olacak. Buna göre, daha uygun maliyetler ve daha yalın işlemler ile çok sayıda ülkede patent korumasına sahip olma imkânı artık daha yakın diyebilirim.
Ülkemiz açısından bakacak olursak da Türkiye sisteme dahil olmadığı için yabancı hak sahipleri tescilli Avrupa Patentlerini Türkiye’de korumak istediklerinde klasik validasyon işlemini gerçekleştirmeye devam edeceklerdir. Yerli hak sahipleri ise, Unitary Patent Sistemi ile koruma elde etmek istediklerinde yukarıda bahsettiğimiz tüm maliyet ve süreç avantajlarından faydalanarak bunu gerçekleştirebilecektir. Dolayısıyla bu gelişmenin Türk şirketlerinin Avrupa’daki patent etkinliğini artırmasına imkan sağlayacak yönde önemli bir pozitif etkisi olduğu gözükmektedir.
📌 www.erdemkayapatent.com
📌 0 224 239 40 90
#patent #ekp #erdemkayapatent #EPO #AvrupaPatenti #ekpmakale
PATENT VERİLERİNDEN FAYDALANIN
Türkiye’de patent kavramından her geçen gün daha fazla bahsedilir oldu. İlkokullardan Ar-Ge Merkezlerine kadar her yerde buluş ve patentle ilgili yoğun aktiviteler, eğitimler, seminerler hatta yarışmalar yapılmakta.
Tüm bu çalışmalarda patent başvurusu yapmanın önemi üzerinde duruluyor, patent başvuru sayılarının artması gerektiğinden bahsediliyor ki buna katılıyorum. Ancak bir hususu da atlamamamız gerekir. O da dünyadaki en geniş buluş bilgi havuzu olan ve 100 milyona yakın patentin yer aldığı patent veritabanları. Bunlara örnek olarak Espacenet, Google Patents, PatentScope gibi sistemlerin isimlerini verebilirim.
Bu altın değerindeki büyük veriden faydalanmadan Ar-Ge süreçlerine girmek, buluş iddiasında bulunmak, patent başvuruları yapmak çok da sağlıklı bir yol değil diye düşünüyorum.
20 yılı geçen meslek hayatımda birçok kez Amerika’nın yeniden keşfine şahit oldum. Çok değerli mühendisler yıllarını harcayıp bir buluş ortaya çıkardıkları iddiasıyla bizlere geliyorlar. Bizler bir patent araştırması yaptığımızda aynı buluşa ilişkin bir başkasının belki 20 yıl önce bir patent aldığını görüyoruz. Teknolojideki ilerlemeleri yakalamakta zorlandığımız günümüz iş ortamında, var olanı tekrar bulmak için vakit harcama lüksümüzün olmadığını düşünüyorum.
#ekpmakale
Önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere, günümüzde özellikle teknoloji odaklı kurumlarda, maddi ya da finansal varlıklardan ziyade gayri maddi varlıklar öne çıkarak değer yaratmakta. Gayri maddi varlıklar içinde de patentler özgül ağırlığı en yüksek olan enstrüman.
Peki bir patentin değeri nasıl hesaplanır?
Öncelikle değer ve fiyat arasındaki farklı anlatmakta fayda var. Fiyat sizin bir ürüne ödediğiniz para iken değer o ürünün size belli bir süre içinde sağladığı faydadır. Örneğin, bir yazılımın yıllık lisans fiyatı 1000 TL’dir ama bu yazılım şirketinizdeki saatlik maliyeti 100 TL olan bir çalışanınıza haftada 10 saat zaman kazandırır, buna göre yazılımın 1 yıl içinde size sağladığı değer tatilleri çıkardığımızda yaklaşık 50.000 TL’dir. Piyasadaki bir ürünün ya da hizmetin değer/fiyat oranı ne kadar yüksekse müşteri tarafından o kadar kabul görür.
Bu kısa ön bilgi ışığında gerçek bir değerleme çalışmasının amacı fiyatı değil değeri belirlemektir. Bu konu patentlerde de aynıdır. Bir patentin tescil maliyeti 5 bin TL olabilir ve salt mali defterdeki kayıtlar açısından konuya bakarsak bu patentin değeri 5 bin TL’dir denebilir. Ancak dar bir yaklaşımdır. 5 bin TL patentin değeri değil fiyatıdır. Çünkü belki de patent sahibi o patentin sağlayacağı rekabetçi etki ile 10 yılda 5 milyon TL ilave kazanç sağlayacaktır. Ya da söz konusu patentli teknolojinin Ar-Ge çalışmaları milyonlarca lira tutmuş olabilir.
👇🏻
#ekpmakale
PATENT ALANLAR DAHA AZ VERGİ ÖDÜYOR…⠀
⠀
Ar-ge ekosistemini destekleme amacıyla çok sayıda destek ve teşvik uygulaması bulunmakta. Bunlardan biri de 2015 yılında hayatımıza giren ve 2016’da uygulaması daha da kolay hale getirilen Sınai Mülkiyet Haklarına Dayalı istisna teşviki.⠀
⠀
⠀
Bu önemli teşvik sayesinde, eğer patent ya da faydalı model tescilli bir buluşunuzu ticarileştirdiyseniz, buradan elde ettiğiniz kazançlarınız için %50 oranındaki bir kurumlar vergisi istisnasından faydalanmanız mümkün. Bu bazı şirketler için yüzbinlerce, hatta milyonlarca liralık vergi avantajı anlamına geliyor ve her geçen yıl daha çok işletme bu imkandan faydalanıyor.⠀
⠀
⠀
Konuyu biraz daha açarsak, şu 4 şartın tamamını karşılıyorsanız bu vergi istisnasını mutlaka gündeminize alın derim.⠀
⠀
· Bir İncelemeli Patent belgeniz ya da olumlu araştırma sonucunda Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından verilmiş bir Faydalı Model belgeniz varsa⠀
⠀
· Söz konusu patent ya da faydalı model belgeleriniz hala geçerliliğini koruyorsa⠀
⠀
· Patente/Faydalı modele konu buluşun Ar-Ge faaliyetlerini (varsa yazılım geliştirme faaliyetleri de dahil) Türkiye’de gerçekleştirdiyseniz⠀
⠀
· Patente/Faydalı modele konu buluşun üretim faaliyetlerinin Türkiye’de gerçekleştiriyorsanız⠀
⠀
İstisnaya konu edilebilecek gelir kalemlerini de daha detaylı şekilde aşağıda sizler için listeledim:⠀
⠀
1. Buluşun Türkiye’de seri üretime tabi tutularak satılması halinde elde edilen kazançlar⠀
⠀
2. Buluşun Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazanç⠀
⠀
3. Patentin/Faydalı Modelin lisanslanması ya da devri neticesinde elde edilen kazançlar (bu kazanç kalemi için KDV istisnası da vardır)⠀
⠀
4. Buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar⠀
⠀
⠀
Burada bence en çok üzerinde durulması gereken kalemler 1 . ve 2. maddelerdeki gelir kalemleri. Çünkü ülkemizde patentini satan ya da kiralayan şirket az olsa da çok sayıda şirket patent ya da faydalı model tescilli ürünlerini satıyor ve bu satışlardan bir kar elde ediyor. #ekpmakale
EKOhaber klasiği haline gelen “Bursa Çınarları” dergisi, 26. yıl ekinde Genel Müdürümüz Erdem Kaya'nın röportajı yer aldı. Emeği geçen tüm @ekohaber.gazetesi ekibini kutlar, sayfalarında bize de yer ayırdıkları için teşekkür ederiz.
.
.
.
.
#erdemkayapatent #erdemkaya #ekohaber #bursaçınarları #basındabiz #patent #inovasyon #ekp #patentsektörü #fikrivesınaihaklar #girişimcilik #pandemi #dijitalleşme #ekpmakale